top of page
ağaç.webp

Stoacı Günlük: 4. Günün Öğretisi - "Büyük Ağaç"

  • Yazarın fotoğrafı: atiye duygu yılmaz
    atiye duygu yılmaz
  • 2 Kas 2024
  • 2 dakikada okunur

Stoacı günlükte, 4. günün öğretisi “büyük ağaç” metaforuyla aktarılmış. Bu günün konusu algı, eylem ve irade üzerine. Günün öğüdü, “Algılarını kontrol et, eylemlerini doğru yönlendir ve kontrolün dışındaki şeyleri kabul etmeye istekli ol,” olarak özetleniyor. Ancak, öğretiyi defalarca okumama rağmen, anlamını tam olarak kavramakta ve konuyu içselleştirmekte zorlandığımı fark ediyorum.

Bu zorluğun ardından öğreti için seçilen başlığa, “büyük ağaç” metaforuna odaklanmaya karar verdim. Stoacı düşüncede yaşamın temeli sayılabilecek ilkeler olan algı, eylem ve irade, neden büyük bir ağaç metaforuyla anlatılmış olabilir? Bu metafor, varoluş sürecinde bir ağacın çevresiyle kurduğu ilişki, içsel dayanıklılığı ve kendi doğal sürecine bağlılığı gibi öğeleriyle bir rehber gibi görünüyor.

Bir ağaç, varlık sürecinde hayatta kalmak için çevresini algılar. Güneş, su, toprak ve hava gibi unsurları dikkatle hisseder, varoluşunu sürdürebilmek için en uygun şartları sezgisel olarak bulur. Bu algı, ağacın gelişimi için elzemdir. Benzer şekilde, Stoacılar da çevremizde olanları, koşullarımızı ve içsel durumumuzu doğru bir algıyla kavramamız gerektiğini önerirler. Algıladığımız her şeyi olduğu gibi kabul etmek, tıpkı ağacın toprakla köklerini bütünleştirmesi gibi, bizi yaşama bağlar.

Bir ağacın büyümesi, yalnızca çevresini algılamasıyla değil, aynı zamanda eylemlerini bu algılar doğrultusunda yönlendirmesiyle de mümkündür. Köklerini derinleştirir, dallarını güneşe uzatır. Bu eylemler, ağacın doğasına uygun şekilde kendini gerçekleştirme çabasıdır. Stoacı bakış açısında da aynı şekilde, algılarımıza göre bilinçli ve doğru adımlar atarak yaşamımızı şekillendirmemiz tavsiye edilir.

Bir ağacın dış koşullara, kuraklık ya da fırtınaya rağmen hayatta kalmaya devam etme gücü, Stoacıların “irade” olarak nitelendirdikleri içsel güce işaret eder. Kontrol edemediğimiz durumları, tıpkı ağacın şiddetli rüzgarları kabullenmesi gibi, biz de kabul edebilmeliyiz. Bu kabullenme, bizi kendi içsel dinginliğimize ulaştırır ve yaşamla uyum içinde kalmamızı sağlar.

Sonuç olarak, Stoacılığın 4. gün öğretisinde, büyük ağaç metaforu bizi çevremizi doğru algılamaya, kendimize uygun eylemlerde bulunmaya ve karşılaştığımız zorlukları irade ile kabullenmeye teşvik ediyor. Doğadaki bir ağacın gösterdiği sükûnet, dirayet ve uyum, bizim de günlük hayatımızda içsel rehberliğimiz olabilir. Bir ağacın yaşam sürecinde gösterdiği bu denge ve huzur, Stoacılığın öğretilerini benimserken bizlerin de arayabileceği bir özellik – çevremize ve kendimize doğru algılarla yaklaşırken, kararlarımızı bilinçli olarak şekillendirmek ve bizi aşan durumları olgunlukla kabul etmek, içsel özgürlüğümüze giden yolda atabileceğimiz önemli adımlar.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
1. Gün: Kontrol ve Seçim Üzerine

Stoacı düşünür Epiktetos’un öğretisine göre, hayattaki temel görevimiz, kontrol edebileceğimiz ve edemeyeceğimiz şeyleri ayırt etmektir....

 
 
 

Comments


bottom of page